Ana Sayfa Hakkımızda Obezite Cerrahisi Post Bariatrik Cerrahi Blog İletişim
Randevu Al BKI Hesapla Diğer Tedaviler  
KAPAT
Mide Balonu Tüp Mide Ameliyatı Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir? Revizyon Bariatrik Cerrahi

Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi) Nedir?

Tüp mide ameliyatı aşırı kilolu olan hastaların hızlı ve etkili şekilde kilo verebilmesi için gerçekleştiren bariatrik cerrahilerinden biridir.  Sleeve Gastrektomi ismiyle de bilinen bu ameliyat genellikle karın bölgesine açılan 3 - 4 adet küçük kesiden yerleştirilen ameliyat ekipmanı kullanılarak gerçekleştirilir. Ameliyat için büyük bir kesiye ihtiyaç duyulmamasından dolayı halk arasında kapalı tüp mide ameliyatı olarak da bilinmektedir. Bu işlem ile beraber midenin yaklaşık olarak %80’i alınır ve geriye tüp şeklinde mide bırakılır. Midenin kalanı yaklaşık olarak bir muz büyüklüğündedir ve şekli de muza benzemektedir.

Midenin boyutunu sınırlamak aynı zamanda hasta tarafından tüketimin de azalması anlamına gelir. Bu işlem ek olarak kilo kaybına yardımcı olan hormonal değişikliklere de neden olur. Hormonal değişiklikler sayesinde aşırı kilo ile ilişkili olan yüksek tansiyon ya da kalp hastalığı riskleri de hafifler. Bariatrik cerrahinin bir türü olan kapalı tüp mide ameliyatında özellikle aşırı kilolu hastalarda tercih edilmektedir. Günümüzde vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan kişilere bu ameliyat önerilmektedir. Vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan bir kişi ideal kilosundan 45 kilo daha fazladır. Kapalı tüp mide ameliyatında yeni nesil bariatrik ameliyatlardan bir tanesidir. İşlemin büyük bir kesi olmadan yapılabilmesi sayesinde iyileşme süreci de açık ameliyat yöntemlerine göre oldukça kısa ve daha konforlu olmaktadır.

Bu işlem ile beraber midenin neredeyse 5’te 4’ü alınarak hastaların daha küçük porsiyonlar ile doyması sağlanmaktadır. Bununla beraber hastaların ameliyat sonrasında beslenmelerine dikkat etmeleri ve düzenli egzersiz yapmaları gerekmektedir. Aksi takdirde ameliyat sonrasında tekrar kilo almak mümkün olabilmektedir.

 

Tüp Mide Ameliyatı Nedir?

Bariatrik cerrahide hastaların daha az yemek yiyerek doymalarını sağlamak ve bu şekilde kilo kaybının önünü açmak hedeflenmektedir. Tüp mide ameliyatı da bunlardan bir tanesidir. Kapalı tüp mide ameliyatı özellikle son yıllarda en çok tercih edilen bariatrik cerrahi yöntemlerinden bir tanesidir.

Bu ameliyatla beraber obezitenin yanı sıra obezitenin neden olduğu diyabet, yüksek tansiyon, uyku apnesi, yüksek kolesterol ve diğer pek çok hastalık da tedavi edilebilmekte veya tedavi süreci iyileştirilebilmektedir. Bu operasyon ile beraber gelecekte ortaya çıkacak sağlık problemleri de önlenmiş olur.

Ameliyatla birlikte midenin dış kısmı bir hilal şeklinde kesilerek vücuttan dışarı alınır. Mide ile beraber açlık hissetmeye ve yağ depolanmasına yol açan ghrelin hormonunu kontrol eden fundus da alınır. Bu da hastaların vücut metabolizmasını önemli ölçüde değiştirir. Midenin bu bölümü aynı zamanda en çok genişleyebilen bölümü olduğu için midenin normalden çok daha fazla gıdayı saklamasını sağlamaktadır. Tüp mide ameliyatı gastrik bypass ameliyatından çok daha az risk barındırır ve operasyon uzunluğu gastrik bypass ameliyatlarının yaklaşık olarak yarısıdır. Bu nedenle tüp mide ameliyatı gastrik bypass işlemlerine göre daha çok tercih edilir.

 

Tüp Mide Ameliyatı Neden Yapılır?

Ameliyat, hastaların aşırı kilodan kurtulması ve aşırı kilo nedeniyle oluşabilen kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi, diyabet, felç, kanser gibi hayatı ciddi derecede tehlikeye atabilecek olan rahatsızlıkların riskinin azaltılması için yapılır. Tüp mide ameliyatı genellikle düzenli egzersiz ve dengeli beslenme sonrasında kilo verememiş olan hastalarda tercih edilmektedir.

Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan kişiler ekstrem obez olarak değerlendirilir. Bununla beraber vücut kitle indeksi 35 - 39.9 arasında olan ve aşırı kilo kaynaklı hastalıkları olanlar için tüp mide ameliyatı yapılmaktadır. Vücut kitle indeksi 30 - 34 arasında olan hastalarda da obezitenin neden olduğu diğer rahatsızlıklara bağlı olarak tüp mide ameliyatı gerçekleştirilebilmektedir.

Tüp mide ameliyatı olacak olan hastaların ameliyat sonrasında daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaya hazır olması gerekir. Çünkü ameliyat sonucunda elde edilen etkiler ancak düzenli ve dengeli beslenme ile düzenli egzersiz yapıldığında kalıcı olmaktadır.

Tüp mide ameliyatı sonrasında hastalar çok daha az öğünler ile tok hissedebilmektedir. Bu da aşırı yemenin önüne geçmeyi sağlamaktadır. Bu sayede hastanın kilo verebilmesi mümkün olmaktadır.  Ameliyat sonrasında sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile beraber yaklaşık 1 sene içerisinde hastalar aşırı kilolarının %85’ini rahatlıkla verebilmektedir.

 

Tüp Mide Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Ameliyatın süresi genellikle hastadan hastaya göre değişiklik gösterebilmektedir. Hastanın genel sağlık durumu ve mevcut kilosu ameliyat süresini başlıca etkileyen faktörler arasında yer alır. Ameliyatın planlama aşamasında ne kadar süreceğine dair daha doğru bir tahmin yapılabilmektedir. Ancak genel olarak tüp mide ameliyatları 1.5 saat civarında sürmektedir. Ameliyatın planlanma aşamasında operasyonun nasıl yapılacağına ve ne kadar süreceğine dair uzman hekim bilgi vermektedir.

Genel anestezi altında gerçekleştirilen işlemde karın bölgesine açılan birkaç adet küçük kesiden ucunda ameliyat bölgesini gösteren kameraya sahip küçük bir tüp ile ameliyat ekipmanları yerleştirilir. Sonrasında ise cerrah kameranın sağladığı anlık ve yüksek çözünürlüklü görüntüler ile ameliyatı gerçekleştirmektedir. Kamera yaklaşık 10 kata kadar yaklaştırma yaparak ameliyat alanının detaylı bir şekilde gösterebilir. Bu sayede operasyonu gerçekleştiren uzman cerrah ameliyatı hassas bir şekilde gerçekleştirebilmektedir. Ameliyat alanının daha iyi görülebilmesi ve özellikle küçük yerlerde uzman cerrahın hassas kesileri yapabilmesi için ameliyat esnasında karın boşluğuna karbondioksit gazı verilebilmektedir. Ameliyat tek büyük bir kesi yerine birkaç tane küçük kesiden yapıldığı için aynı zamanda kapalı ameliyat olarak da bilinmektedir.

 

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme

Ameliyatın başarılı bir şekilde etkilerini göstermesi ve hastaların aşırı kilo probleminden kurtularak ideal kilolarına dönebilmeleri için ameliyatı sonrası beslenme de en az ameliyatın kendisi kadar önemlidir. Bu nedenle obezite hastalarının ameliyat sonrasında hayat tarzında önemli değişiklikleri yapması gerekir. Değişikliklerin ilk ve en ciddi olanı ameliyat sonrası beslenme kurallarına uyum sağlanmasıdır. Ameliyat olmuş olan kişiler için gazlı içeceklerin tüketilmesi yasaktır. Ameliyatın genellikle ilk iki haftasında sıvı ile beslenme gerekmektedir. Akabinde kademeli olarak püre beslenmeye ve mide püre beslenmeye alıştığında katı beslenmeye geçiş yapabilirler. Katı beslenme fazında katı sıvı ayrımına dikkat edilmesi önemlidir.

Tüp mide ameliyatı sonrasında midenin yaklaşık olarak %80’i vücuttan alındığı için hastalar ameliyat sonrası beslenmede hemen tokluk hissine sahip olur. Beslenmenin azalması ile beraber vücudun günlük ihtiyaçlarının tamamının karşılandığından emin olmak gerekir. Bu nedenle tüp mide ameliyatı olmuş olan kişiler vücudun tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için yüksek kaliteli gıdalar tüketmelidir. Ameliyat sonrası hastaların özellikle protein açısından oldukça zengin olan yoğurt, peynir, tavuk, balık, hindi ve yumurta gibi gıdaları tüketmesi tavsiye edilir.

Hayvansal gıdalar ile birlikte mevsim yeşilliklerinden oluşan salata, kuru yemiş ve meyvenin de tüketilmesi ihmal edilmemelidir. Midenin önemli ölçüde küçülmesi nedeniyle bazen tüketilen tüm gıdalar vücudun ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamaktadır. Bu gibi durumlarda hastaların mutlaka protein, vitamin ya da mineral gibi ek destekler alması gerekmektedir. Ameliyat sonrasında B-12 vitamini hap olarak alındığında yeteri miktarda emilemeyebilmektedir. Benzer bir şekilde tüketilen gıdalardan alınan B-12 vitamini de işlevini yerine getirmekte yetersiz kalabilir. Bu gibi durumlarda dilaltı ya da iğne şeklinde B-12 takviyesi gerekebilmektedir.

 

Tüp Mide Ameliyatı Öncesi Yapılması Gereken Testler

Tüp mide ameliyatı son derece başarılı bir ameliyat yöntemi de olsa her cerrahi operasyon gibi riskler barındırabilmektedir. Bunun için ameliyat öncesinde detaylı test ve tetkiklerin yapılması gerekir. Bu sayede ameliyatın başarılı geçmesi ile beraber aynı zamanda ameliyat sonrasında komplikasyon oluşma riski de minimuma indirilmektedir.

Ameliyat öncesinde yapılan testlerin başında detaylı kan tahlili gelir. Bu süreçte biyokimya, hemogram, hepatit ve hormon testleri gerçekleştirilmektedir. Ameliyat için gerekli olan diğer testler ise akciğer grafisi, kısaca EKG olarak bilinen Elektro Kardiyografi, Solunum Fonksiyon Testi, hastadaki insülin direncinin tespit edilebilmesi için Homa-IR B indeksidir. Bununla beraber karın bölgesinin tamamının ve midenin ultrasonu çekilir. Ultrason ile elde edilen bulgular ameliyatın planlanmasında önemli rol oynamaktadır.

Ameliyat genelde anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesinde hastanın genel sağlık durumunun belirlenmesi ve anestezi kullanımı için anestezi doktoru da muayene gerçekleştirmektedir. Bu muayene ile beraber hastaların dahiliye, endokrin, göğüs hastalıkları ve kardiyoloji uzmanlarına muayene olması gerekir.

Psikolojik problemlere bağlı olarak ortaya çıkan yeme bozukluğu sonrasında aşırı kilo alımı ve sonunda obezite ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi durumlarda hastaların ameliyat öncesinde psikolojik değerlendirme alması da tavsiye edilmektedir. Psikolojik problemlin ameliyat sonrasında da devam etmesi durumunda hasta ameliyat öncesi kilolarına dönebilmektedir. Psikolojik değerlendirme bunun önüne geçmeyi sağlamaktadır.

 

Tüp Mide Ameliyatı Riskleri Nelerdir?

Diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi tüp mide ameliyatı da bazı riskleri taşımaktadır. Her ne kadar kapalı yöntem, açık yönteme göre bazı risklerin oluşma ihtimalini önemli ölçüde düşürse de ameliyatını sıfır riskli bir ameliyat haline getirmez. Yapılacak olan işlemlere göre hastalara ameliyatın planlanma aşamasında bu riskler konusunda detaylı bilgi uzman cerrah tarafından gerçekleştirilir.

Ameliyatın riskleri arasında aşırı kanama, enfeksiyon, anesteziye karşı yan etki gösterme, kan pıhtılaşması, akciğer ve nefes alma problemleri ile beraber karın bölgesinde yapılan kesilerden sızıntı gelmesi gibi riskler yer almaktadır. Bu riskler ameliyat esnasında ya da hemen sonrasında gelişebilecek risklerdir. Tüp mide ameliyatının bir de uzun vadeli bazı riskleri bulunmaktadır. Gastrointestinal tıkanıklık, fıtık, gastroözofageal reflü, düşük kan şekeri olarak bilinen hipoglisemi, kötü beslenme ve kusma uzun vadeli risklerdir. Tüp mide ameliyatının sonrasında bu risklerin görülme oranı yaklaşık olarak %5 - %10 arasındadır.

Tüp mide ameliyatlarında ameliyatın kendisi dışında bir de obezitenin neden olabileceği bazı riskler de bulunmaktadır. Bu riskler sadece tüp mide ameliyatında değil aynı zamanda obez bireylerin herhangi bir ameliyatında bulunabilen risklerdir. Bu risklerin arasında kas yıkımı, böbrek yetmezliği, akciğerin sönmesi ve çeşitli kalp rahatsızlıkları yer almaktadır.

 

Tüp Mide Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılır?

Tüp mide ameliyatı öncelikli olarak 18 ve 65 yaş arasındaki operasyon kriterlerini karşılayan tüm hastalara yapılabilmektedir. 18 yaş altındaki hastalarda ise çok ekstrem olmadığı durumlarda vücut gelişimini henüz tamamlamadığı için ameliyat yapılmaz. Yapılması gereken durumlarda ise ameliyat kararı sadece doktor tarafından alınmamaktadır. 18 yaşının altındaki hastanın ameliyatına ebeveynlerin de onay vermesi gerekmektedir. Bununla beraber genel sağlık durumunun iyi olması gibi bazı durumlarda 65 yaş üstü hastalara gerçekleştirilebilmektedir ancak bu ameliyatın tek kriteri yaş değildir.

Vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalarda bu ameliyatı gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca vücut kitle indeksi 35 - 40 arasında değişiklik gösteren ve obeziteye bağlı olarak diyabet, hipertansiyon ya da uyku apnesi gibi hastalıkları olan kişilerde de yapılabilmektedir. Vücut kite indeksi 30 - 35 arasında olan hastalarda ise ameliyat kararı diyabet ve metabolizma bozukluğuna bakılarak verilebilmektedir. Vücut kitle indeksi 30’un altında olan kişilere ise ameliyat önerilmemektedir.

Bunların dışında hastaların tüp mide ameliyatı olabilmesi için yukarıdaki durumlar yeterli değildir. Operasyon genel anestezi ile gerçekleştirildiği için hastaların genel sağlık durumlarının da iyi olması gerekmektedir. Ameliyat, genelde düzenli beslenme ve egzersiz ile beraber kilo verme konusunda başarısız olan hastalara uygulanmaktadır.

 

Tüp Mide Ameliyatı Kimlere Yapılmamalıdır?

Tüp mide ameliyatı tüm obezite hastaları için uygun bir ameliyat yöntemi değildir. Bu nedenle ameliyatın gerekliliklerini karşılamayan ya da genel sağlık durumu bu ameliyata izin vermeyen hastalara bu ameliyatı yapılamamaktadır. Bunlardan ilki vücut kitle indeksidir. Vücut kitle indeksi 30 ve 30’un altı olan durumlarda hastalar obez olarak değil aşırı kilolu olarak değerlendirilir. Bu nedenle vücut kitle indeksi 30’dan daha düşük olan hastalar için ameliyatın yapılması söz konusu değildir. Ameliyat için hastaların obez, ekstrem obez ya da morbid obez hastası olması gerekmektedir. Bununla beraber ileri derecede reflü rahatsızlığı olan kişiler için de tüp mide ameliyatı uygun bulunmamaktadır. Reflü hastaları için gastrik bypass gibi alternatif bariatrik cerrahi işlemleri önerilmektedir.

Tüp mide ameliyatı olacak olan hastaların alkol ve uyuşturucu bağımlısı olmaması gerekmektedir. Sigara tüketen hastaların ise ameliyattan önce sigarayı bırakması önerilir. Ameliyat zihinsel engelli ya da psikiyatrik problemlere sahip olan kişiler için de uygun değildir.

Kısa süre içerisinde hamile kalmayı planlayan anne adayları için tüp mide ameliyatı uygun değildir. Benzer bir şekilde yeni doğum yapmış ya da hala emzirmekte olan annelere de bu ameliyat tavsiye edilmemektedir. Ameliyat sonrasında bebek sahibi olmak isteyen hastaların en az bir yıl boyunca beklemeleri gerekmektedir.

 

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Süreç

Tüp mide ameliyatı sonrasında hastaların ilk 7 gün boyunca şekersiz beslenmeleri ve gazlı içecek tüketmemeleri gerekir. İlk hafta sonrasında ise çeşitli gıdalar püre şeklinde yenebilmektedir. Normal gıdalara geçilmesi yaklaşık bir ayı bulabilmektedir. Hastaların ameliyat sonrasında multivitamin, kalsiyum ve B12 vitamini destekleri alması gerekmektedir. Tüp mide sonrasındaki birkaç boyunca düzenli randevular ile hastanın sağlık durumu ve kilo kaybı gözlemlenir. Bu esnada çeşitli kan değerleri de kan tahlili ile kontrol edilebilmektedir.

Ameliyat sonrası aşırı kilo kaybına bağlı olarak ilk 3 - 6 ay boyunca vücut farklı tepkiler verebilmektedir. Ağrı, yorgun hissetme, üşüme, saç incelmesi, saç kaybı ya da duygu durum değişiklikleri gibi belirtilere ameliyat sonrasında rastlanabilmektedir. Bazı durumlarda hastaların ameliyat sonrasında psikolojik destek almaları gerekebilmektedir.

Tüp mide ameliyatında uzun vadeli kilo kaybı sağlar. Bununla beraber verilen kilo miktarı hastanın günlük alışkanlıklarına göre değişiklik gösterir. Hastalar 2 yıl içerisinde aşırı kilolarının %60’ından fazlasını verebilmektedir. Bu ameliyatıyla kilo kaybı ile beraber obezitenin neden olduğu bazı rahatsızlıkların da hafiflemesini ya da tamamen ortadan kalkmasını sağlar. Obeziteye bağlı olarak gelişen çeşitli kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi, diyabet, felç ve kısırlık bunlardan bazılarıdır. Ameliyatla beraber hastalık günlük aktivitelerini rahat bir şekilde yerine getirebilir ve hayat kalitesinde gözle görüşür bir artış meydana gelir. Ameliyat sonrasında kötü beslenen ve hareketsiz bir yaşam süren hastalar ise bir süre sonra ameliyat öncesindeki durumlarına dönüş yaşayabilmektedir.

Obezite tedavisi için ilk adımı atın
ÜCRETSİZ İLK DANIŞMA
İletişim sayfamızdaki formu doldurarak online randevu oluşturabilirsiniz
İLETİŞİM
İSTANBUL-TÜRKİYE
Bizi arayıp hemen randevu oluşturabilirsiniz
ŞİMDİ ARA