Kilo verme ameliyatı sindirim sisteminde fonksiyonel ve anatomik değişiklikler yapılarak kilo vermeyi sağlamaktadır. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi obezite cerrahisi de beraberinde bazı riskler getirmektedir. Bir bariatrik cerrahi yöntemi olan mide küçültme ameliyatları bazı riskler barındırmaktadır. Bu risklerin bazıları genel cerrahi riskleri iken bazıları ameliyatın kendisi ve sonrası ile ilgilidir.
Mide Küçültme Ameliyatı İçin Kendinizi Profesyonel Ellere Teslim Edin
Mide küçültme operasyonundan sonra önerilen beslenme programına dikkatli bir şekilde uyulması gerekmektedir. Aksi takdirde mikro besin yetmezliği görülebilmektedir. Özellikle B1, B12, D vitamini yetmezliği, demir ve bakır eksikliği gibi durumlar gözlemlenebilmektedir. Bu nedenle hastaların ameliyat sonrasında beslenme ile beraber vitamin desteği de alması gerekmektedir.
Cerrahi işlemlerin getirdiği risklerin büyük bir çoğunluğu diğer ameliyatlarda da bulunan risklerdir. Mide küçültme ameliyatı genel anestezi ile yapılır ve genel anestezinin kullanıldığı her ameliyatta belli başlı riskler bulunur. Bununla beraber aşırı kanama, ameliyat bölgesinin enfeksiyon kapması, çeşitli akciğer problemleri gibi riskler bulunmaktadır. Mide küçültme ameliyatları genellikle laparoskopik olarak yapıldığı için aşırı kanama ve ameliyat bölgesinin enfeksiyon kapma riski düşüktür.
Bariatrik cerrahi riskleri arasında ameliyat sonrasında midede sızıntı oluşması, kusma, ülser, mide fıtığı, safra kesesinde taş oluşumu, ishal, asit reflü, bağırsak tıkanıklığı, yetersiz beslenme ve düşük kan şekeri riski bulunmaktadır. Ameliyat sonrasında şekerli ve nişastalı gıdalardan uzak durmak gerekmektedir. Bu gıdalar dumping sendromu riskini de önemli ölçüde artırmaktadır. Ancak dumping sendromu beslenme alışkanlığının düzenlenmesi ile önlenebilmektedir.
Obezite ameliyatı geçiren kadınlarda hamilelik doğru bir şekilde yönlendirildiğinde sağlıklı ve güvenlidir. Bununla beraber anne adayının aşırı kilolarını vermiş olması hem hamileliğin hem de doğumun daha sağlıklı olmasını sağlar. Hamilelikte aşırı kilo gestasyonel diyabet, kan basıncı bozukluğu, doğum sonrası kanama ve yüksek doğum ağırlığı gibi riskleri bulunur. Ancak hastaların hamilelik için 12 - 18 ay kadar beklemesi önerilmektedir. Bu süre içerisinde tam iyileşme sağlanır ve kilo da sabitlenmiş olur. Bu süre bazı hastalarda uzayabilmektedir. Mide ameliyatı olmuş kadınlar, hamilelik planlarını uzman hekimin tavsiyeleri doğrultusunda yapmalıdır.
Dumping sendromu mide küçültme operasyonu sonrasında hastaların yaklaşık %50’sinde görülmektedir. Genellikle şekerli ve nişastalı gıdaların tüketilmesinden sonra meydana gelir. Sendrom tüketilen gıdaların tamamen sindirilmeden ince bağırsağa boşalması olarak ifade edilebilir. Dumping sendromu erken ve geç olmak üzere ikiye ayrılır. Erken dumping sendromu genellikle yemekten 10 - 30 dakika sonra, geç dumping sendromu ise yemek yedikten 1 ile 3 saat sonra görülmektedir.
Diğer ameliyatlarda olduğu gibi mide küçültme operasyonlarında da enfeksiyon riski bulunmaktadır. İyileşme döneminde pansumanların düzenli olarak değiştirilmesi ve ameliyat bölgesinin temiz tutulmasıyla önlenebilmektedir. Günümüzde mide küçültme ameliyatlarının büyük bir çoğunluğu halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Laparoskopik yöntemde ameliyat kesiler çok daha küçük olduğu için yaraların enfeksiyon kapma riski de düşmektedir.
Her ne kadar son yıllarda eskisi kadar çok tercih edilmese de mide bandı da bariatrik cerrahi seçeneklerinden birisidir. Midenin üst kısmına kelepçe benzeri bir bant takılarak küçük bir cep oluşturulur. Alınan gıdalar önce bu cebe gelir sonra mideye geçer. Bu da kişinin daha az yemekle daha tok hissetmesini sağlar. Nadiren de olsa bu bant takıldığı yerden daha aşağı ya da yukarı doğru kayabilmektedir. Mide bandı genellikle hızlı yemek yeme sonucunda midenin şişmesi yüzünden kayar.
İki farklı bariatrik cerrahi operasyonu olan gastrik by-pass ve tüp mide ameliyatı sonrasında benzer riskler ortaya çıkabilir. Her ne kadar iki teknik birbirinden oldukça farklı olsa da yemek alımını kısıtlama ve gıdaların emilimini değiştirmeyle kilo kaybı sağladığı için benzer riskler görülebilmektedir.
Bağırsak tıkanması ameliyatın gerçekleştirildiği bölgedeki yaranın kan akışına engel olmasıyla ortaya çıkmaktadır. Ameliyat sonrasında meydana gelen yapışıklıklar da kan akışını engelleyebilmektedir. Bağırsak tıkanması yutmada zorlanma gibi hafif rahatsızlıklardan bağırsak düğümlenmesi gibi sağlığı ciddi derecede tehdit edecek problemlere yol açabilmektedir.
Yetersiz beslenme bariatrik ameliyatlardan aylar hatta yıllar sonra bile görülebilen ve hayati tehlikesi olan bir durumdur. Yetersiz beslenme ile ilgili riskler ameliyattan önce hastalara detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Yetersiz beslenme vitamin ya da mineral gibi mikro ve yağ, karbonhidrat veya protein gibi makro besinlerin yetersiz miktarda alınmasıdır. Yetersiz beslenme, gerçek anlamda az beslenmeden ya da vücudun alınan besin maddelerini düzgün bir şekilde işleyememesinden kaynaklanır. Bazı hastalarda her iki durum birden görülür.
Bariatrik cerrahi operasyonu geçiren yaklaşık her on hastadan birisinde safra taşı görülebilmektedir. Bunun en büyük sebebi çok hızlı kilo verme ile beraber safra asit döngüsünde meydana gelen değişimlerdir. Safta taşı genellikle operasyondan sonraki ilk iki sene içerisinde görülür.
Bariatrik cerrahi ile vücuttaki aşırı kilonun yaklaşık %70’i kaybedilmektedir. Özellikle aşırı miktarda yağ depolanan karın çevresi, kol, basen ve kalça bölgesinde kilo verme sonucu sarkmalar ve katlantılar meydana gelebilmektedir. Karın germe, kol germe ya da diğer estetik operasyonlar ile bölgedeki fazla cilt alınarak gergin bir görünüm elde edilebilmektedir.
Mide küçültme ameliyatları çok uzun süredir yapılan ve çok sayıda kişi tarafından başvurulan operasyondur. Bu nedenle yöntemler ev teknikler oldukça gelişmiştir. Bununla beraber mide küçültme ameliyatı sonrasında gelişebilecek yetersiz beslenme gibi bazı komplikasyonlar ölümle sonuçlanabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre tüp mide ameliyatı sonrasında ölüm riski %0,08, gastrik bypass sonrası %0,14 ve mide bandı sonrası %0,03 civarındadır.
Tüp Mide Ameliyatı Olup Pişman Olanlar
Bariatrik cerrahi yöntemleri arasında en çok tercih edilenlerin başında tüp mide am..
Mide Balonu Ameliyatı Hakkında Herşey
Kilo vermeyi düşünen kişiler için seçeneklerden birisi de mide balonudur. Ba..
Zayıflamak İsteyenler İçin Mide Küçültme Yöntemleri
Mide küçültme yöntemleri herkes tarafından merak edilmektedir. Kilo vermek ist..
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Kilo Kaybı Duraklaması (Plato)
Tüp mide ameliyatı sonrasında hastalar hızla kilo vermeye başlar. Özellikle ameliyattan so..
