Geleneksel kilo verme yöntemleri işe yaramadığında sağlığın korunması adına obezite cerrahisi yöntemlerine başvurulması gerekebilir. Obezite gerek yarattığı psikolojik etkiler gerekse fiziksel sağlığa olan olumsuz etkisiyle insan hayatını tehdit edebilen bir rahatsızlık olma niteliği taşır.
Obezite cerrahisi yöntemleri operasyonların kapsamı doğrultusunda çeşitlenebilir. Bu cerrahiler arasında mide balonu uygulaması da yer almaktadır. Mide balonu uygulaması ile ilgili bilinmesi gereken en temel gerçek cerrahi nitelik taşımaması, mide hacmini geçici olarak kısıtlaması, geri döndürülebilmesi ve kişide davranış değişikliği yaratarak hem kilo vermeyi hem de verilen kilonun korunabilmesini sağlamasıdır.
Midede kalıcı bir değişikliğe neden olmadan mide hacminin kısıtlanmasını ve kişinin sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını sağlayan mide balonu uygulaması, bariatrik cerrahi yöntemleri arasında gösterilse de özünde endoskopik yöntemle gerçekleştirilen bir prosedürdür ve cerrahi nitelik taşımaz. Bu yazımızda mide balonu uygulamasının faydaları hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Tüp mide ameliyatı, mini gastrik bypass ve RNY Gastrik bypass gibi obezite cerrahisi çeşitleri için uygun kabul edilebilmenin en temel kriterlerinden biri vücut kitle indeksi değerleridir. Bu operasyonlar için VKİ değerlerinin 40 ve üzerinde olması veya 35 ve üzerinde olup fazla kilo nedeniyle ikincil hastalıklar yaşanması gerekir. Söz konusu mide balonu uygulaması olduğunda gerekli VKİ kriterleri düşer. Bu uygulamanın yapılabilmesi için kişinin vücut kitle indeksi değerinin 27 ve üzerinde olması yeterlidir. Bu durumun doğal bir sonucu olarak mide balonu uygulaması ile morbid obezite oluşumunun engellenmesinin mümkün olduğu söylenebilir.
Mide balonu uygulaması esnasında mideye 6 ay ya da 12 ay kalıcılığı olan silikondan yapılmış özel bir balon endoskopik yöntemle yerleştirilir. Bu süre içerisinde kişinin sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanması hedeflenir ve aynı zamanda midenin hacminin kısıtlanmasına bağlı olarak hızlı bir şekilde kilo verilmesi sağlanabilir. Yine de diğer tüm bariatrik operasyonlarda olduğu gibi mide balonunun etkisi kişinin tercihleri ile doğrudan ilişkilidir.
Cerrahi nitelik taşıyan ve invaziv sınıflandırmasında yer alan bariatrik cerrahiler için gerekli sağlık durumu kriterlerini karşılamayan; operasyona kabul edilebilmek için kilo vermesi gereken hastalar da mide balonu prosedürü ile büyük bir avantaj elde edebilirler. Hem kilo verilmesi hem de kalp hastalığı ve yüksek tansiyon gibi obezite ile ilişkin hastalıkların gerilemesini sağlayan mide balonu uygulaması güvenli olması ile ön plana çıkmaktadır.
Cerrahi bir operasyon olmaması nedeniyle mide balonu uygulaması sonrası post operatif komplikasyonlarla karşılaşılmaz. Hastaların yaşayabilecekleri yan etkiler oldukça nadirdir ve genellikle mide bulantısı ve hafif düzeyde ağrı ile kısıtlıdır. Mide balonu sonrası dikkat edilmesi gerekenlere uyum gösterildiği takdirde hastalar yeni hayatlarına hızla ve sağlıklı bir şekilde adapte olabilirler.
Tüm bu avantajları nedeniyle mide balonu çok fazla talep görse de bu prosedürün herkes için uygun olduğu da düşünülmemelidir. Mide balonu vücut kitle indeksi kriterini karşılayan, kilo vermeye istekli ve kararlı olan, mide balonu uygulaması sonrası gerekliliklerin farkında olan kişiler tarafından tercih edilebilir.
Obezite hastalığı söz konusu olduğu zaman, öncelikle yaşam tarzı değişikliği ile kilo verilmesi amaçlanmalıdır. Tüm bariatrik operasyonlar kendi çabasıyla diyet ve egzersiz programları ile kilo veremeyen hastalar için önerilmektedir. Bu nedenle mide balonu uygulaması bir kaçış ya da kilo vermek için pratik bir yöntem olarak nitelendirilmemelidir.